30 Tem 2010

İlk resmi maçın ardından

Kendi evinde 2-2 beraberlik iki aşamalı maçlarda çok kötü olsa da, hepimiz tur için ümitliyiz. Çünkü rakip Galatasaray'ın seviyesinde değil. Ama bu kadroyla sonraki turlar ve lig için pek ümitli değilim. Galatasaray'ın eksiği çok. Kadro derinliği yok.

Kale sorunsalı bu senede devam edecek sanırım. Beşiktaş ve Fenerbahçe kalecilerinin sayesinde beraberliği kurtardılar. Ama Aykut dün akşam ekstra mücadele göstermedi. Tamam yediği goller, her kalecinin yiyebileceği türden. Ama topu topu kaleyi bulan 3 tane tehlikeli top varsa ve bunlardan 2 tanesi gol oluyorsa kalecide sorun vardır. Ben kalenin Ufuk'a emanet edilmesini isterdim. Ama o da Fenerbahçe maçındaki performansı ile hayal kırıklığı yarattı. Şu an kale konusunda soru işaretleri çok fazla...

Defansta sorun yok. Kaliteli bir stoper transferine hayır demem ama defansın bu halide yeterli. Kadro derinliği iyi. Her mevkinin en az bir tane yedeği var. Allah nazarlardan saklasın. Gözü olanın gözü çıksın.

Orta saha ise en sorunlu bölge. Cana ve Elano'nun yanına bir tane daha kaliteli bir orta saha alınması gerekiyor. Elano'nun da olmadığı şu günlerde orta sahanın durumu ortada.

Forvettede kadro derinliği iyi fakat bir yedek santrafor lazım. Baros sürekli sakat. Nonda gitmese çok iyi olurdu ya neyse. Jo için Nonda'nın sözleşmesini feshedenin aklına...

29 Tem 2010

Bir Numaralı Galatasaraylı


Mekanın Cennet Olsun Ali Sami Bey.
"Amacımız İngilizler gibi toplu halde oynamak, bir renge ve isme sahip olmak, Türk olmayan takımları yenmek."

28 Tem 2010

Galatasaray'ın 2010-2011 Formaları

Galatasaray'ın önümüzdeki sezon giyeceği formalardan 3 tanesi dün internet üzerinden taraftara tanıtıldı.
#1 Parçalı forma
Geçen seneki formanın aynısı. Tanıtılan formaların içinde en iyisi. 1908 yılında giyilen parçalı formadan esinlenmiş. Gerçi benim parçalı formadan beklentim https://www.gsstore.org/urunDetay.asp?urunID=7149 linkindeki tshirt modelinde olması. Ama bir türlü o çizgiye yaklaşamadılar.
Gelelim parçalı formanın tanıtım videosuna. Tanıtım videoları içinden en iyi parçalınınki olmuş. Bütün videolar güzel ama bu videoda Metin Oktay'ın yanı sıra o efsane goller ayrı bir renk katmış. En büyük sürpriz ise sonda...
#2 Arslan Forma
Formanın rengini beğenmedim. Ama çizgisi güzel olmuş. Ayrıca önündeki aslan resmi formaya güzellik katmış. Galatasaray'a iyi bir alternatif forma olacaktır.
Tanıtım videosunda ise efsane oyuncularımızdan Arslan lakaplı Nihat Bekdik' e yer verilmiş.
#3 Mercan Forma (2289)
Formaların içinde en çok tartışılacak olanı budur herhalde. Hiç hoşuma gitmedi. Armanın yanındaki silüetleri ise ilk gördüğümde (belki de ekranın parlamasıyla) kelebeğe benzettim.
(Bu formanında geçen seni majesty gibi bir hikayesi resmi sitede var.)
Tanıtım videosunda ise savaşçı ruhu işlemişler.

26 Tem 2010

Guti Beşiktaş'ta!

Guti'yi Türkiye'ye getirdi adamlar. Helal olsun.
2 yıllık sözleşme yapılmış. Guti'ye yıllık 2.700.000€ ödenecekmiş.

Yok böyle penaltı



İspanyol futbolcu Ezekiel Calvente'nin tarihe geçecek o müthiş penaltısı...

21 Tem 2010

2010-2011 Sezonu Formaları

Yeni sezon formaları 27 Temmuz'da 365G24S.com adresinden yapılacak. Ama Galatasaray Formaları Blog'un verdiği bilgiler ve bugün Habertürk'te çıkan resim sonrası formalar hakkında herkes az çok bilgi sahibi. Habertürk'te çıkan formaların çakması daha önceden nete düşmüştü ama benim içimde yeni formanın o olmadığına dair bir ümit vardı.

Yukarıdaki formayı hiç beğenmedim. Eminim birçok kişide beğenmemiştir. "Armanın olduğu her forma güzeldir" saçmalığına da akıl erdiremiyorum.
Bir kere forma takımı, sarı-kırmızı parçalı forma da Galatasaray'ı temsil eder. Bunun dışında da dış sahada oynadığımız maçlar için renkler karışmasın diye alternatif her sene değişmeyen bir forma modeli olmalıdır. Bunun dışındaki formalar lanet olası endüstriyel futbolun getirmiş olduğu, taraftarı müşteri olarak görme felsefesinin bir parçasıdır.
Tamam endüstriyel futbola mahkum olduğumuzun farkındayım. 4 forma olması gerektiğini de anlıyorum. Ama niye bizimle ilgisi olmayan bir renk kullanılıyor. Turuncu çıkardılar sarı kırmızını karışımı dedim. Formayı da beğendim. Mor çıkardılar 2288 dediler, mor asaleti simgeler dediler sesimizi çıkartmadık. Ama bu pembe forma neyin nesi?
Neyse bu formayı gördükten sonra moralim bozulmuştu ama yine Galatasaray Formaları'nda paylaşılan görüntüden sonra moralim düzeldi. Metin Oktay ile özdeşleşen o efsane parçalı formanın çıkacağına çok ümitlendim.

İsterseniz sizde bunun nedenini Galatasaray Formaları'ndan okuyun. Link: http://galatasarayformalari.blogspot.com/2010/07/ne-goruyorsunuz.html

19 Tem 2010

Hangisine inanalım?

İki Arjantinli Leo Franco ve Carrusca için dün resmi siteden açıklama gelmişti. İki oyuncunun sözleşmelerini karşılıklı olarak feshettikleri şeklinde. Ama bugün Kamuoyu Aydınlatma Platformu'ndaki açıklama kafaları karıştırdı. Oradada Carrusca'nın kiralık gittiği yazıyor.

Dün resmi siteden yapılan açıklama;
Profesyonel futbolcularımızdan Leonardo Neoren Franco ve Marcelo Adrian Carrusca’nın sözleşmeleri, oyuncularla yapılan karşılıklı anlaşma sonucu feshedilmiştir.
Leonardo Neoren Franco ve Marcelo Adrian Carrusca’ya kulübümüze verdikleri hizmetlerden ötürü teşekkür eder, kendilerine yeni kariyerlerinde üstün başarılar dileriz.
Galatasaray Sportif A.Ş
Bugün KAP'ta yapılan açıklama;
Açıklanacak Özel Durum/Durumlar:
"Profesyonel futbolcumuz Marcelo Adrian Carrusca Arjantin Kulübü Club Atletico Banfield'e bu sezon sonuna kadar kiralanmıştır."

Daddy Cool

Nihayet resmi sitede Kewell ile prensipte anlaşıldığı duyuruldu. Sağlık kontrolleri sonrasında sözleşmesi 1 yıl uzatılacakmış. Fazla söylenecek bir şey yok. Olması gereken buydu. Bu gece rahat bir uyku uyurum artık.

Hep bizimle kal Harry Kewell

18 Tem 2010

Leo Franco ve Marcelo Carrusca

İkisininde önümüzdeki sezon takımda yer almayacağı biliniyordu. Resmi açıklama bugün geldi.
Profesyonel futbolcularımızdan Leonardo Neoren Franco ve Marcelo Adrian Carrusca’nın sözleşmeleri, oyuncularla yapılan karşılıklı anlaşma sonucu feshedilmiştir
Leonardo Neoren Franco ve Marcelo Adrian Carrusca’ya kulübümüze verdikleri hizmetlerden ötürü teşekkür eder, kendilerine yeni kariyerlerinde üstün başarılar dileriz.
Galatasaray Sportif A.Ş
Leo Franco için söylenecek çok birey yok. Ama Carrusca geldiği günden beri ondan beklenen çok şey vardı. Belki bizler şişirdik onu bu kadar. Bir türlü beklentileri karşılayamadı. "Futbolun ilahı Maradona, Gago, Tevez ve beni ’geleceğin 3 büyük yıldızı’ olarak adlandırmıştı. Gago, Real Madrid’e transfer oldu, Tevez West Ham’da. Şimdi sahne alma sırası bende." dedi ama o sahnede figüran olarak bile yer alamadı.

16 Tem 2010

Galatasaray | 2010-2011

2010-2011 sezonuna çok az bir süre kaldı. Fakat bizler yeni sezonun başlangıcını iple çekerken hala aklımızda bazı sorular var. Yeni transferler kimler olacak? Rijkaard sistemde bir değişiklik yapacak mı? Yeni sezonda maç öncesi kamp olacak mı? Falan filan...
Eldekiler üzerine bir analiz yapalım..
Öncelikle yeni sezonda Galatasaray'ın eldeki oyuncularla bana göre olması gereken kadrosu;

-------------------- Ufuk ---------------------
Sabri --- Neill --- Servet(Ali T.) --- Hakan
---------- Cana --- Yeni Transfer -----------
------------------- Elano ----------------------
Serdar Ö ------------------------------- Arda
------------------- Baros ----------------------

Kaleden başlayalım. Eldeki kaleciler Leo Franco, Aykut, Ufuk ve Emirhan. Leo Franco'nun gittiğini varsayalım. Aykut, Ufuk ve Emirhan. Ufuk, kaleci transferi olmadığı sürece kaleyi emanet edebileceğiniz en mantıklı isim. Aykut, Ufuk'a göre daha tecrübeli olabilir ama Ufuk daha yetenekli. Gelecek vadeden bir kaleci.
Defansın sağında her zaman ki gibi Sabri. Her ne kadar kızsakta biliyoruz ki çakma bek Sabri elinden geleni yapıyor. Tamam orta açamıyor olabilir. Zaten açsa Galatasaray'da bağlasanız durmaz. Tamam savunmada eksik yönleri olabilir. Ama hızıyla o açıklarını kapatabiliyor. Bindirmeleriyle öndeki futbolcuya çok yardımı dokunuyor. Ayrıca Ali Turan'da bu bölge için önemli bir isim.
Solda ise Hakan Balta. Şu anda Türkiye'nin en iyi sol beki. Stoperde oynatmaya gerek yok. Ama stoperde oynayacaksa da tercihim Çağlar olur.
Stoperde banko isim Neill. Yanında ise benim tercihim Servet veya Ali Turan olur. Gökhan Zan'ın oynaması biraz zor.
Orta sahaya, Lorik Cana'nın yanına bir oyuncuya daha ihtiyaç var. Galatasaray Cana'yı almakla o paraya yapabileceği en iyi transferi yaptı. Eminim Cana takımın vazgeçilmezlerinden olacak. Peki yanında kim oynayacak. Elde ki orta sahaların devamlılığı yok. Ayhan Akman pimi çekilmiş el bombası gibi. Ne tarafta patlayacağı belli değil. Mustafa Sarp geçen sezona çok istekli başladı. Mücadelesi gerçekten çok iyiydi. Ama ikinci yarı ilk yarıdaki performansını sergileyemedi. Musa Çağıran ise geleceğe yatırım olarak alındı. Henüz Galatasaray formasını taşıyabileceğini sanmıyorum. Diğer genç oyuncularda iyi yedek olabilirler ama ilk 11 için erken. Barış Özbek ise transfer gerçekleşmediği sürece o bölgeye en iyi seçim olur. Ama yinede oraya bir transfer şart. Tecrübeli, hem defansif hem de ofansif oynayabilen biri olmalı. Källström o bölge için biçilmiş kaftan.
Bu ikilinin önünde oynayabilecek isim ise Elano. Her ne kadar Elano'yu beğenmeseler de Elano Dünya Kupası'nda neler yapabileceğini gösterdi. Arda, Emre Çolak ve Kewell'da bu bölge için iyi alternatif olabilir. (Kewell'ın 1+1 yıllık sözleşme imzaladığı söyleniyor. Ben FCN Blog'un yalancısıyım.)
3'lü Forvetin veya 5'li orta sahanın sağında transfer olmadığı sürece Serdar Özkan oynayacak gibi. Serdar Özkan bu sene yapılan yerli transferlerin içinde en iyisi. Serdar'dan çok şey bekliyorum. Teknik kapasite olarak Arda'dan daha iyi. Yeter ki geçmişteki hatalarından ders çıkarsın ve mücadele etsin. Bu bölge için yedek Aydın. Ama mecbur kalındığında Arda, Emre Çolak ve Kewell'da oynayabilir.
Solda ise banko isim Arda. Kaptan geçen sezon mevkisinde oynamadı ama bu sene yine takımın
en büyük silahı olacaktır. Sırtını çizgiye dayadığında geçemeyeceği adam çok nadir. Kewell ve Emre Çolak ise iyi alternatifler...
Forvette tartışmasız Baros. Umarım bu sezon sakatlık geçirmez. Mehmet Battal'da Baros'un alternatifi olacaktır.

Transferlerin bitmemesine rağmen derin ve iyi kadromuz var. Bu sene bu takımdan beklentilerim Turkcell Süper Lig Şampiyonluğu, Türkiye Kupası ve UEFA Avrupa Ligi Şampiyonluğu. Biraz zor ama imkansız değil. İki senedir Sakatlıklar boynumuzu büktü. Yeri geldi Kewell stoper oynadı, yeri geldi Arda, Aydın santrafor...
Allah bu sene kaza, bela, sakatlık vermesin, getirelim Avrupayı dize.

14 Tem 2010

Henry NY Red Bulls'da

Her sene Fenerbahçe ile ismi anılıyor Henry'nin. Bu sene de yazılıp çizildi. Ama o yolunu belirlemiş. Yarın Red Bull Arena'da taraftar önüne çıkacak. İlk maçı ise 22 Temmuz'da Tottenham ile.

Nerde o günler..

Beşiktaş'ın Guti ve Raul ile, Fenerbahçe'nin İbrahimoviç ile, Galatasaray'ın ise Ronaldinho ile ilgilendiği söylentileri var.
Guti transferinin bittiği fakat henüz imzaların atılmadığı, Raul'un ise Schalke'ye gitmek istemediği eşini ikna ettiği takdirde Beşiktaş'a gelebileceği iddia ediliyor.
Fenerbahçe'nin İbrahimoviç, Galatasaray'ın Ronaldinho ile ilgilendiği söylense de ortada bir kanıt veya ayrıntı yok.

9 Tem 2010

Lorik Cana #3

Son olarak Aceto Balsamico'dan bir alıntı:
"Hagi, Barcelona’da valiz toplarken bileti Meksika’ya idi. Galatasaray’ın teklifine kabul ederken, Bükreş dediğin şurası deyip evet dediği akıllarda. Arnavut Cana da benzer sebeple geliyor İstanbul’a..."

Lorik Cana #2

Beklenen oldu ve bugün akşam saatlerinde Lorik Cana ismi resmi sitede açıklandı. Anlaşma 4 yıllık. Transfer için Cana'nın eski kulübü Sunderland'e 4,5 Milyon € (Sunderland 6 Milyon olduğunu söylüyor fakat Galatasaray'ın borsaya bildirdiği rakam bu), Cana'ya ise yıllık 2 Milyon € + maç başına 7500€ verilecek.
Lorik Cana, savaşçı ve sert futbolcu. Ayrıca liderlik vasfı, onu kaptanlık pazubandını gözünüz kapalı verebileceğiniz biri haline getiriyor. Marsilya'nın kaptanıyken geçen sezon Sunderland'e gitmiş fakat ilk sezonunda kaptan olmuştu.
"Galatasaray'a ve Türkiye'ye çabuk alışır mı?" derken bu gece babası Agim Cana NTV Spor'da bağlantısına katıldı. Öğrendim ki Agim Cana daha önceden Gençlerbirliği ve Samsunspor formalarını giymiş. Türkçe konuşuyor ve daha önemlisi T.C. vatandaşı. T.C. vatandaşı olduktan sonra Alim Can ismini almış. Yani babası Alim Can Türkiye'ye ve Galatasaray'a olan adaptasyon süresini minimuma indirecek...

8 Tem 2010

Lorik Cana #1

Transferin bugün açıklanacağı söyleniyor. Kesinliği hakkında bilgim yok ama söylentiler o yönde. Eğer gelirse orta sahanın vazgeçilmezlerinden olur..

6 Tem 2010

İlk finalist Hollanda!

Hollanda hak ettiği bir galibiyet aldı ve adını finale yazdıran ilk ekip oldu. Maça çok etkili başlamamasına rağmen Van Bronckhorst'un attığı mükemmel golle 1-0 öne geçti. İlk yarı pozisyon bulmakta zorlandı. Önde olmanın verdiği rahatlıkla pek fazla zorlamadılar kendilerini. Ama ilk yarının sonlarında Forlan durumu eşitleyince ikinci yarı Robben ve Sneijder oyuna ağırlıklarını koydu ve Hollanda durumu 3-1 yaptı. İki takımda maçı bu şekilde kabullenmişken 90+1'de Uruguay Maxı Pereıra ile gol bulunca ümitlendi. Bu sayede belkide son 2 dakikada maçın en zevkli anlarını izledik. Uruguay pozisyon yakalamasına rağmen golü bulamadı ve sahadan 3-2 mağlup ayrıldı...

5 Tem 2010

4 Tem 2010

DK 2010 final tahmini

Favorim Brezilya veya İspanya'ydı. Arjantin'in bu sistemsiz oyunuyla finale bile kalmasını beklemiyordum. Almanya ve Holanda Şampiyonlar Ligi'nde final oynayan yıldızlarla ve sistemleriyle iyi işler yapıyorlar. Maradona Cambiasso ve Zanetti gibi iki önemli ismi Dünya Kupası kadrosuna almayınca Arjantin için bu sonuç kaçınılmaz oldu. Brezilya bizim beğenmediğimiz Elano'nun sakatlamasıyla büyük yara aldı. Dani Alves o bölgeyi toparlayamadı ve bana göre Brezilya erken veda etti.
Gelelim yarı finale kalan takımlara. Uruguay yapabileceğinin en iyisini yaptı ve muhtemelen yarı finalde Hollanda'ya elenirler. Hollanda her Dünya Kupası'nda bu sefer olacak, bu sefer patlamayı yapacak denmesine rağmen uzun zamandır hayal kırıklığına neden oluyordu. Ama bu sefer şeytanın bacağını kırabilirler. Top yuvarlaktır, maç sahada kazanılır ama Hollanda Uruguay'ı geçer ve finale adını yazdırır.
Diğer maç ise çok kızışmalı geçecektir. İki takımda finali hak ediyorlar. Almanya sistemi çok iyi. Klose ise Dünya Kupaları'nın yıldızı. Adam 4 yılda bir top oynuyor. O da ne hikmetse Dünya Kupalarına denk geliyor. Bir diğer isim ise Mesut. Eminin herkes Almanya maçlarını izledikçe dizlerini dövüyordur "Niye bizim milli takımımızda oynamıyor" diye. Almanya adına kilit isimler Klose ve Mesut olacaktır. İspanya'nın ise finale çıkıp çıkamayacağı Del Bosque'nin elinde. Torres formsuz. Del Bosque'nin Torres sevdasından vazgeçmesi ve doğru dizilişle sahaya çıkması İspanya'yı finale bir adım daha yaklaştırır...

3 Tem 2010

DK 2010: Yarı finale doğru #2

Günün ilk maçı Arjantin ile Almanya arasından oynandı. Maça hızlı başlayan Almanya henüz 3. dakikada Müller'in kafa golüyle 1-0 öne geçti. Arjantin geride olmanın moral bozukluğuyla ve Almanya'nın kontrollü oyunuyla etkisini gösteremedi. Almanya Messi-Tevez-Higuain üçlüsü arasında pas trafiğine izin vermezken hücümda da bulduğu kontralarla farkı açmaya çalıştı. İlk yarı bu skorla biterken ikinci yarıya Almanlar etkili başladı. Maradona değişiklik yapmakta geç kalınca Almanya 68'de Klose'nin golüyle farkı ikiye çıkardı. Arjantin bu dakikadan sonra iyice oyundan düşerken 75'te Friedric durumu 3-0 yaptı. 90. dakikada ise sahneye tekrar Klose çıktı ve maçın skorunu belirleyen golü atarak Arjantin'in ve Maradona'nın kupa hayallerini yıktı...
Maradona bu maçtan sonra oyuncuların kaliteli olmasının şampiyonluk için yeterli olmadığını anlamıştır. Biraz geç oldu ama sistemin ne kadar önemli olduğunu öğrendiyse o bile bir kardır Maradona için. Maradona korkusuzca hücum futbolu oynattı, Zanetti ve Cambiasso'yu kadroya almayarak savunmayı hiçe saydı ve kaybeden o oldu...
Yarı finale kalan son takımı ve Almanya'nın rakibini belirleyen maç ise Paraguay-İspanya maçıydı. Paraguay'ın açık futbol oynamaması ve kontralarda oldukça etkili olması İspanya'yı çok zorladı. Ama İspanya karşılıklı birer penaltı kaçırılan maçta 1-0'lık galibiyetle gülen taraf oldu ve 60 yıl aradan sonra Dünya Kupası'nda yarı finale kaldı.

Futbol aşkı

İmkansızlıklara rağmen futbol aşkı başka birşey...

DK 2010: Yarı finale doğru #1

Çeyrek finalin ilk maçında kupanın favorilerinden Brezilya ile Hollanda karşılaştı. Maçın ilk yarısında Brezilya kontrollü bir futbol oynadı. 10. dakikada Heitinga'nın hatasını affetmeyen Robinho Brezilya'yı 1-0 öne geçirdi. İlk yarı bu sonuçla bitti.
İkinci yarıda Hollanda topla daha çok oynarken Brezilya kontrollü futbolunu sürdürdü. 53. dakikada sağ kanattan Sneijder ortayı yaptı, Melo ve Cesar birbirinin dengesini bozdu. Melo'nun kafasına çarpan top gol oldu, 1-1. 68. dakikada sahneye Sneijder çıktı. Robben'in kullandığı korner atışı sonrası Kuyt'ın kafasıyla aşırttığı topu Sneijder ağlara gönderdi ve durumu 2-1 yaptı. Maç bu sonuçla bitti ve Brezilya'yı eleyen Hollanda yarı finale çıkan ilk takım oldu...
Çeyrek finalin ve günün 2. maçında Uruguay ile Gana karşılaştı. İlk yarı iki takımda kontrollü oynadı ve daha çok orta saha mücadelesi şeklinde geçti. Uruguay duran toplarla gol ararken Gana hızlı hücumları tercih etti. Ayrıca Lugano Uruguay'ın kullandığı korner sırasında sakatlık geçirdi ve 38. dakikada oyundan çıktı. İlk yarı golsüz bitti derken Muntari'nin 45+2'de 35 metreden attığı füzeyle ilk yarıyı Gana 1-0 önde kapattı.
İkinci yarının başlarında iki takımda pozisyon sıkıntısı çekti. 55. dakikada sahneye Forlan çıktı ve kullandığı serbest vuruş sonrası durumu 1-1 yaptı. 90 dakika bu sonuçla tamamlandı ve uzatmalara gitti.
Uzatmalarda Gana daha istekli oynarken Uruguay oyunu kendi sahasında kabul etti. Maçın 120. dakikasında sağ kanattan gelen ortaya Appiah vurdu Suarez çizgiden çıkardı. Dönen topa Adiyiah vurdu bu kez de Suarez topu Eliyle çıkardı. Hakem penaltıyı verirken Suarez kırmızı kart görerek oyundan atıldı. Topun başına geçen Gyan penaltıyı kaçırınca maç penaltılara gitti.
Gana'yı penaltılarla 5-3 yenmeyi başaran Uruguay yarı finale çıkan ikinci takım oldu.

2 Tem 2010

Yorumsuz!