24 Eki 2010

Teknik Direktör değişikliği

Uzun zamandır kişisel sebepler nedeniyle çok yoğun olduğumdan bloga uğrayamadım. Ama bugün hazır vakit bulmuşken ve böyle bir derbi öncesi birkaç şey yazayım dedim. Bir aydan fazla süredir pek yazmadığımı düşünürsek konular epey birikti. Ama bugün hepsine yer ayıramıyacağım. Bugünkü gündemin ilk maddesi teknik kadronun değişikliği.

Bu konuda sayın başkanı anlamak mümkün değil. Geçenlerde NTVSpor'da Rijkaard ile ne olursa olsun devam edileceğini ve sezon sonunda sonuç ne olursa olsun sözleşme yenilenileceğini söyleyen başkan değilmiydi. Ne oldu da bugün tam tersini yaptı. Alınan başarısız bir sonuçta adamı kapının önüne koydular. Artık başkanın sözlerine güvenim kalmadı.

Tamam Rijkaard'ın kadro seçimleriyle hepimiz sinir küpüne döndük. Geçen sezonun ilk 6-7 haftası dışında diğer maçlarda (Bazıları hariç.) takımın oynadığı oyundan mutlu değildik kabul. Ama sabretmeyi bildik. Çünkü şunu çok iyi biliyorduk, Rijkaard dünyanın önde gelen teknik direktörlerinden biri. Ama Rijkaard ile başarıyı sağlamak için uzun süre ona katlanmak şart. Çünkü Rijkaard oyuncuya göre sistem yaratan biri değil. Tam aksine sisteme göre oyuncu seçen bir teknik adam. Acaba Rijkaard'ı takımın başına getirenler bunu bilmiyorlarmıydı. Barcelona'da gelen başarının sebebi neydi? Rijkaard takımın başında kalsaydı belki bu akşamki derbiyi kazanamazdık, bu sezon şampiyon olamazdık, ve hatta önümüzdeki sezonda. Ama ne olacaktı. Bir süre sonra takımda Rijkaard'ın kafasındaki sisteme göre oyuncular olacak, alt yapıdan yetişen oyuncular 4-3-3'ü bilecek sistemden yana sıkıntı çekmeyeceklerdi. Yani Rijkaard ile başarıya gitmek için onunla 1-2 senelik değil 4-5 senelik planlar yapmak gerek...

Gelelim Hagi'ye. Yönetimin takımın başına Hagi'yi getirmesinin sebebi derbiyi kazanmak, şampiyon olmak falan değil. İş sadece günü kurtarmaktır. Yönetimin teknik direktörlük için aklında taraftarın sevgilileri olan Fatih Terim, Hakan Şükür ve Hagi vardı. Terim reddedince Hagi takımın başına getirildi. 'Hırsız Hagi' diyenlerin bugün 'I love you Hagi' diyeceğini yönetim çok iyi biliyordu.

Bugünkü derbinin sonucu Galatasaray açısından kötü olursa kimse Hagi'ye birşey söyleyemeyecektir. Nasıl olsa 10 senedir galip gelemiyoruz psikolojisi. Takım çok kötü oynasa bile 'Daha dur yahu adam takımın başına yeni geçti' denecektir. Kazanırsak 'Vay be Hagi'ye bak 10 senelik yenilgi serisine son verdi'. Ama korkarım ki Bülent Korkmaz'ın başına gelenler Hagi'nin başınada gelecektir. Sezon sonunda 'Bu iş böyle yürümeyecek seni ileride tekrar kulübümüzde görmek istiyoruz. Verdiğin hizmetler için teşekkürler' denilip yollanacak ve Galatasaray ile dukusunun tutması ümidiyle yeni bir teknik direktör getirilecektir...

Umarım korktuğum olmaz.

Hagi'nin dokusu Adnan Sezgin'inkiyle uyuşur. Şunu çok iyi biliyorumki asıl mesele teknik direktörün takım ile dokusunun uyuşması değil Sezgin ile uyuşması...

Hiç yorum yok: