30 Eyl 2010

Bir Türk'ün Kazandığını Görmek



İlk yarıda pozisyon üretmede zorlanan Beşiktaş 2. yarıya da hatalarla başladı. Veli Kavlak sol tarafın altını üstüne getirmekle kalmayıp bir de gol attı. Bu dakika her şey kötüye gidiyordu. Geride boşluklar verdiği gibi pozisyon da bulamıyordu. Üstüne Toraman'dan gelen üst üste hataların sonucu gol olmayınca atamayana atarlar kanunu devreye girip faullü bir gol ile Holosko'yu buldu. Bu dakika maçın kırılma anı oldu. Beşiktaş Ernst ile hucumdaki etkisini artırdı. Hepsinde de Holosko baş aktördü. Bir kez etrafına bakabilse 2 dk de 3.yü atacaklardı ama olmadı. Holosko yapamayınca form da Bobo sahneye çıktı golünü attı. Golün pasını atan Tabata, maçta neredeyse ilk kez ileriye pas attı. O pas da maçtaki ilk ve son olumlu hareketi oldu.

Ülkemizden birilerinin kazanabildiğini görmek gerçekten güzel. Querezma'yı seyredemesek de Ernts'i izlemek büyük keyif verdi. Attığı paslar ile takımına hayat verdi. Baskısı ile savunmasına zaman kazandırdı. Oynadığı ve oynattığı futbol harikaydı. Aurelio da onun yanında sırıtmadı. Daha iyi olacaktır.

Takımda çok kötü diyebileceğimiz 2 oyuncu maçı zora soktu. İbrahim Toraman ve Hilbert. Hilbert'i 27 yaşından sonra sağ beke çekip oraya hemen uyum sağlamasını beklemek hayalpereslik olur. Öyle ki öne geçilen andan itibaren hata yapmadı. İ. Toraman ise pas yapamıyor, müdahaleleri yeterli değil, gereksiz hareketleri var, takımı yavaşlatıyor, pas trafiğini bozuyor. Sadece Hakan'a pas atabilmesi ne kadar aciz olduğunun göstergesi. Zapo'nun oynamamasına bir türlü anlam veremiyorum.

En iyiye gelince spikerin bile her pozisyon sonrası hata beklediği, her duran topta ona laf dokundurduğu ama en kritik 2 pozisyonda (biri 1-0 ken diğeri 2-1 ken maçın sonunda) başarısı ile adeta galibiyeti getirdi.

Şuna değinmeden geçemeyeceğim. Galibiyet yanıltıcı olmasın. Ben rahattım ama beraber izlediğim arkadaşlardan gördüğümü söyleyeceğim. Beşiktaş saç baş yoldurmaya devam ediyor.

Hiç yorum yok: