30 Eyl 2010

Bir Türk'ün Kazandığını Görmek



İlk yarıda pozisyon üretmede zorlanan Beşiktaş 2. yarıya da hatalarla başladı. Veli Kavlak sol tarafın altını üstüne getirmekle kalmayıp bir de gol attı. Bu dakika her şey kötüye gidiyordu. Geride boşluklar verdiği gibi pozisyon da bulamıyordu. Üstüne Toraman'dan gelen üst üste hataların sonucu gol olmayınca atamayana atarlar kanunu devreye girip faullü bir gol ile Holosko'yu buldu. Bu dakika maçın kırılma anı oldu. Beşiktaş Ernst ile hucumdaki etkisini artırdı. Hepsinde de Holosko baş aktördü. Bir kez etrafına bakabilse 2 dk de 3.yü atacaklardı ama olmadı. Holosko yapamayınca form da Bobo sahneye çıktı golünü attı. Golün pasını atan Tabata, maçta neredeyse ilk kez ileriye pas attı. O pas da maçtaki ilk ve son olumlu hareketi oldu.

Ülkemizden birilerinin kazanabildiğini görmek gerçekten güzel. Querezma'yı seyredemesek de Ernts'i izlemek büyük keyif verdi. Attığı paslar ile takımına hayat verdi. Baskısı ile savunmasına zaman kazandırdı. Oynadığı ve oynattığı futbol harikaydı. Aurelio da onun yanında sırıtmadı. Daha iyi olacaktır.

Takımda çok kötü diyebileceğimiz 2 oyuncu maçı zora soktu. İbrahim Toraman ve Hilbert. Hilbert'i 27 yaşından sonra sağ beke çekip oraya hemen uyum sağlamasını beklemek hayalpereslik olur. Öyle ki öne geçilen andan itibaren hata yapmadı. İ. Toraman ise pas yapamıyor, müdahaleleri yeterli değil, gereksiz hareketleri var, takımı yavaşlatıyor, pas trafiğini bozuyor. Sadece Hakan'a pas atabilmesi ne kadar aciz olduğunun göstergesi. Zapo'nun oynamamasına bir türlü anlam veremiyorum.

En iyiye gelince spikerin bile her pozisyon sonrası hata beklediği, her duran topta ona laf dokundurduğu ama en kritik 2 pozisyonda (biri 1-0 ken diğeri 2-1 ken maçın sonunda) başarısı ile adeta galibiyeti getirdi.

Şuna değinmeden geçemeyeceğim. Galibiyet yanıltıcı olmasın. Ben rahattım ama beraber izlediğim arkadaşlardan gördüğümü söyleyeceğim. Beşiktaş saç baş yoldurmaya devam ediyor.

Bursaspor Büyük Takım Olma Yolunda (mı?)


Oynamayan ve oynatmayan Rangers'a karşı, ligde oynadığından daha iyi oynayan bir Bursaspor vardı sahada. Özellikle Ergic'in çıkıp İnsua'nın girmesinden sonra. Türkiye'dekinin aksine resmen hakemlerin gazabına uğradı. Bu tür hakem hatalarına Gs, Fb, Bjk alıştı. Ligde üst sıralarda kalmaya devam ederse Bursaspor'da alışacaktır ve en azından bu maçlardan puan ile ayrılacaktır.

Tecrübe eksikliği bir yana 5'li defansa karşı seçilen oyuncular yanlış, değişikliklerse çok yerinde oldu. Bu sonuca etkimese de teknik direktörün bazılarının aksine doğru şeyler yapabildiğini görmek güzel.

Geçen seneki şampiyonluklarını geçtim, bu sene ki namağlup, ful galibiyet ile ligimizin lideri olan takımın, karşıdaki 2002 yıllarının Sturm Graz'ı mantalitesine sahip ve bir tane bile göze batan oyuncusu olmayan Rangers'a yenilgisini hazmedemiyorum.

Bursaspor büyük takım olma yolunda çok mesafe almış ya inanmıyordum şu şampiyonlar ligi maçlarından sonra inandım, tıpkı sıfır çekip döneceğine inandığım gibi. Her büyük takımımız bu zevki yaşıyor.

Volkan'a değinmeden geçemeyeceğim. İzleyenlerde tat bırakan tek oyuncuydu. Sağdan denedi, soldan denedi, ortadan denedi olmadı. Dikkatleri üzerine çektiğine inanıyorum. 'Sercan ne kadar balonsa, ben de o kadar iyi oyuncuyum ve milli takım hakkım.' mesajını herkese yolladı.

Not: Ertuğrul Sağlam'ın çalıştırdığı takımların 2 tane teknik direktörü olsun. Şampiyonlar liginde 2.si yönetsin. Çok başarılı fakat Şampiyonlar liginde şansı tutmuyor. Lanetlenmiş adeta.




Diğer maçlara gelince;
Cüneyt Çakır'ın yönettiği maç olan Rubin Kazan-Barcelona maçı hariç süpriz yoktu. 1-1 biten maçta 2 gol de penaltıdan geldi.

Grup grup maç sonuçları ise şöyle :

-A GRUBU-
Tottenham - Twente...............: 4-1
İnter - Werder Bremen............: 4-0

-B GRUBU-
Hapoel Tel-Aviv - Lyon..........: 1-3
Schalke 04 - Benfica.............: 2-0

-C GRUBU-
Valencia - Manchester United.....: 0-1
Glasgow Rangers - Bursaspor......: 1-0

-D GRUBU-
Rubin Kazan - Barcelona..........: 1-1
Panathinaikos - Kopenhag.........: 0-2

17 Eyl 2010

TV'de Futbol Keyfi

17 Eylül 2010 Cuma
20.00 Trabzonspor-Manisaspor (Lig TV)
21.30 Eintracht Frankfurt- Freiburg (TRT Spor)

18 Eylül 2010 Cumartesi
14.45 Stoke City-West Ham (SPORMAX)
15.00 Mugan-Khazar Lenkoran (İdman TV)
16.00 Akhisar Belediyespor-Denizlispor (TRT1)
17.00 Everton-Newcastle United (SPORMAX, İdman TV)
18.00 Sivasspor-Eskişehirspor (Lig TV)
18.00 Ankaragücü-Kasımpaşaspor (Digi)
19.30 Sunderland-Arsenal (SPORMAX, İdman TV)
20.30 Bucaspor-Galatasaray (Lig TV)
20.30 Antalyaspor-Kayserispor (Digi)
21.00 Sporting Gijon-Athletic Bilbao (NTV Spor, İdman TV)
22.00 Arles-Marsilya (Kanal A)
23.00 Real Sociedad-Real Madrid (NTV Spor)

19 Eylül 2010 Pazar
13.30 Feyenoord-Ajax (Beyaz TV)
13.30 Bari-Cagliari (Fox TV)
15.10 Garabagh-Azal Baku (İdman TV)
15.30 Roda-PSV (Beyaz TV)
15.30 Manchester United-Liverpool (SPORMAX, İdman TV)
16.00 Kartalspor-Samsunspor (TRT 1)
16.00 Mersin İdman Yurdu-Diyarbakırspor (TRT 6)
17.30 Vojvodina-Metalac (RTS Sat)
18.00 Kardemir Karabükspor-Gençlerbirliği (Digi)
18.00 PSG-Rennes (Kanal A)
18.30 Schalke 04-Borussia Dortmund (TRT HD, İdman TV)
19.30 Altay-Karşıyaka (TRT1)
20.00 Fenerbahçe-Beşiktaş (Lig TV)
20.00 İBB-Konyaspor (Digi)
20.00 Athletico Madrid-Barcelona (NTV Spor, İdman TV)
22.00 Bordeaux-Lyon (Kanal A)

20 Eylül Pazartesi
20.00 Gaziantepspor-Bursaspor (Lig TV)

Kaynak: ultrAs/Movement

İdman TV, Azerbaycan kanalı. Maç saatinde şifre girebiliyor. Frekans,Biss vs. internette mevcut.

Galatasaray Eurocup'ta

Geçen seneki forma skandalı yüzünden gidemediğimiz fakat gitmeyi hakettiğimiz Eurocup'tan bugün sevindirici bir haber geldi. İddialara göre Maroussi maddi sıkıntılar yüzünden Eurocup'a katılamayacak. Ve Maroussi'nin yerine Galatasaray CC Eurocup'ta mücadele etme hakkı kazanacak. Maroussi'nin yerine PAOK Eurocup'a direk katılacak. PAOK'un ön elemedeki rakibi Spartak St.Petersburg ile Galatasaray CC mücadele edecek. Yani direk gidemeyeceğiz, ön eleme oynayacağız. Ama bu fırsatı değerlendireceğimize inanıyorum.

İlk maç 29 Eylül'de İstanbul'da, rövanş 6 Ekim'de Rusya'da.

Haberin çıkış kaynağı olan Maliano Blog ve FCN Blog'a teşekkürler.

16 Eyl 2010

Evren Büker kampı terk etti

1. ligin yeni ekiplerinden Medical Park Trabzonspor'da Evren Büker kampı terketti. Sebebi ise yerli oyuncuların henüz ödemelerinin yapılmaması. Konu hakkında Salsa Basket Doğan Hakyemez ile bir görüşme yapmış. Doğan Hakyemez, Evren hakkında şunları söylemiş. "Her kulüpte olabilecek tarzda bir maddi sıkıntı yaşıyoruz ama bunlar çözülecek. Evren kimseye bir şey söylemeden ihtarname çekmiş kulübe. İhtarname dün Düsseldorf maçı esnasında ulaştı elimize. Ve bugün de kampı terketti. Şu andan itibaren hukuki süreç başlayacak ve ne olacağını göreceğiz. Ancak şunu kesin bir dille söyleyebilirim ki: Evren bir daha bu kulübün kapısından giremez. Sözleşmesinde bir çıkış maddesi vardı, ne olur nasıl bir karar çıkar bilmiyorum ama çok da umrumda değil artık. Kendisi bizim için bitmiştir, istediği kulübe gidebilir. Aynı şartlarda mücadele eden arkadaşları var güçleriyle çalışırken onun bu tarz saha dışı detaylara kafasını yoruyor olmasının takdirini ise kamuoyuna bırakıyorum."

Daha ortada resmi birşey yok. Evren hala Trabzonspor'un oyuncusu. Ama bu haber üzerine heyecan oluyor tabi. "Acaba..." diyoruz. "Acaba Evren geri gelir mi?" Umut fakirin ekmeği misali. Daha dün gece yazmıştım Evren'in Galatasaray'dan ayrılıp Trabzon'a gidişi hakkında söylediklerini. (Yeni sezonda Galatasaray CC başlığının altında 2. yorum.) Evren'e o zaman istediği parayı vermeyenler şimdi mi verecek? Yoksa Evren o zaman istediğinin yarısını şimdi kabul edecek mi? İlerleyen günler gösterecek ne olacağını.

Nazar değdirdik

Daha bir kaç post önce yazmıştım Sabri şöyle Sabri böyle diye. Nazar ettik iyi mi? Adam Gaziantepspor maçında sakatlanmış. 3 hafta daha Ali Turan'a kaldı sağ bek.

Resmi siteden yapılan açıklama;
Sabri Sarıoğlu'nun Gaziantepspor maçı sonrasında oluşan ağrıları nedeniyle bugün yapılan tetkikleri sonucunda sol kalça kaslarında kısmi yırtık oluştuğu belirlendi. Tedavisine başlanan Sabri Sarıoğlu'nun yaklaşık 3 hafta forma giymesinin zor olduğu Sağlık Ekibi tarafından belirtildi.
Sabri'nin bir an önce iyileşmesi için dua ediyorum. Ve söz veriyorum bundan sonra Sabri hakkında kötü bir şey söylemeyeceğim. Zamanında o kadar kötüledik adamı. Eee Allah'ın sopası yok. Şimdi Sabri'yi mumla arıyoruz.

15 Eyl 2010

Yeni sezonda Galatasaray CC

Bu sezon beklentim büyük. Artık basketbolda kupa kaldırmanın zamanının geldiğini düşünüyorum. Galatasaray basketbolda bu sezon oldukça iyi bir kadro kurdu. Kadro neredeyse baştan aşağı değişti.

Öncelikle takımın başına Türk basketbolunu çok iyi bilen, Efes Pilsen'i 4 yıl üst üste şampiyon yapmış bir hoca getirildi. Oktay Mahmuti. Hatırlarsınız Galatasaray Murat Özyer takımın başına ilk geçtiğinde (2006-2007) önemli bir ivme kazanmıştı. Bir sezon önce play-out oynayan Galatasaray o sezon normal sezonu 4. bitirmiş, çeyrek finalde Beşiktaş'ı 3-0 ile geçmiş, yarı finalde o sezonun şampiyonu Fenerbahçe Ülker'e elenmişti. Bu sezon Galatasaray'ın Oktay Mahmuti ile daha yüksek bir ivme kazanmasını bekliyorum.

Kadroda köklü değişiklikler yapıldı. Geçen sene oynayan yalnız 2 oyuncu (Radoslav Rancik, Caner Topaloğlu) takımda kaldı. 9 oyuncu (Simas Jasaitis, Evren Büker, Can Akın, Polat Kocaoğlu, Darius Washington, Mike Wilkinson, Tufan Ersöz, Eren Beyaz, Alican Güney) ile yollar ayırılırken bu oyuncuların yerine 9 oyuncuyla (Ermal Kuqo 'Efes Pilsen', Tutku Açık 'Türk Telekom', Melih Mahmutoğlu 'Darüşşafaka CT', Haluk Yıldırım 'Beşiktaş Cola Turka', Sertaç Şanlı 'Genç Telekom', Preston Shumpert 'Efes Pilsen', Taylor Rochestie 'Göttingen', Josh Shipp 'Bornova Bld', Luksa Andric 'Cibona Zagreb') anlaştı. Bunların dışında geçen sene kadroda bulunan fakat forma şansı bulamayan Hüseyin Göksenin Köksal'ın yanı sıra altyapıdan 2 isim (Doğukan Sönmez, Muhammed Baygül) daha kadroya dahil oldu.

Kadroyu geçen seneki ile karşılaştırdığımızda bu sezon başarıyı hedeflemesinin yanında geleceğe verilen önemde ortaya çıkıyor. Takımın yaş ortalaması Haluk Yıldırım hariç 24,2; Haluk Yıldırım ile birlikte 25,2. Kadroda 25,2 yaşın altında 9, üzerinde 5 oyuncu bulunuyor. Takım en yaşlısı tabi ki Haluk Yıldırım. 38 yaşındaki basketbolcu erken bir evlilik yapsa çocuğu takımdaki gençler yaşında olurdu muhtemelen. Şaka bir yana bir tecrübe abidesi. Tecrübesiyle takıma çok şey katacaktır. Oktay Mahmuti'nin Efes Pilsen'de saha içi liderliğini emanet ettiği Nikola Prkacin'in görevini Galatasaray’da Haluk Yıldırım üstlenecek. Takımın diğer tecrübeli isimleri Rancik, Ermal, Tutku ve Shumpert. Rancik’in geçen sezon yaptıkları bu sezon yapacaklarının teminatı. Ermal, kaç sezondur Galatasaray’da görmek istediğim bir oyuncu. Ermal'i Galatasaray formasıyla görmek için sabırsızlanıyorum. Tutku’yu pek sevmem. Rakipken çok canımızı yaktı. Ama Galatasaray formasıyla bir kez izlemek onu sevmeme yetecektir. Shumpert ise ligimizi iyi tanıyan yabancılardan. 2007-2008 sezonunda Beşiktaş Cola Turka’da gösterdiği performanstan sonra 2008-2010 yılları arasında Efes Pilsen’de oynadı. Hücum gücüne ve yüksek yüzdeli şut oranına rağmen savunması yeterli değil. Ve inişli çıkışlı performans sergileyen bir yapısı var. Umarım Galatasaray’da iniş-çıkış değil sadece çıkış yaşar...

Galatasaray Cafe Crown 2010-2011
#4 Joshua Ian Shipp (24)
#5 Doğukan Sönmez (18)
#6 Melih Mahmutoğlu (20)
#7 Hüseyin Göksenin Köksal (19)
#8 Caner Topaloğlu (25)
#9 Preston Shumpert (31)
#10 Taylor Rochestie (25)
#11 Tutku Açık (30)
#12 Luksa Andric (25)
#13 Radoslav Rancik (31)
#14 Haluk Yıldırım (38)
#16 Muhammed Baygül (18)
#19 Sertaç Şanlı (19)
#23 Ermal Kurtoğlu (30)

Coach: Oktay Mahmuti

Bu arada takımı izlemek isteyenler için; bugün 19:30'da SKYTURK'te Galatasaray-Dynamo Moscow maçı var.

EDİT: SKYTURK'te değil GSTV'deymiş...
http://www.hyper.com.tr/?s=415&t=16 bu adreste Skyturk'te gösterileceğini yazıyordu. Fakat şu an DeVeDe Kulak diye bir program var Skyturk'te

EDİT2: Bir karışıklık oldu iki kanal da veriyormuş maçı.

14 Eyl 2010

TV'de Futbol Keyfi

14 Eylül Salı
21.45 Bursaspor – Valencia (STAR TV)
21.45 Barcelona – Panathinaikos (EURO FUTBOL)
21.45 Manchester United – Glasgow Rangers (HD TV SMART)
21.45 Werder Bremen – Tottenham (FUTBOL SMART)

15 Eylül Çarşamba
21.45 Arsenal – Braga (FUTBOL SMART)
21.45 Bayern Münich – Roma (EURO FUTBOL)
21.45 Real Madrid – Ajax (HD TV SMART)

16 Eylül Perşembe
22.05 Beşiktaş – CSKA Sofya (STAR TV)
20.00 Salzburg – Manchester City (EURO FUTBOL)
20.00 Aris – Atletico Madrid (FUTBOL SMART)
22.05 Porto – Rapid Wien (EURO FUTBOL)
22.05 Liverpool – Steau Bükreş (HD TV SMART)
22.05 Sevilla – Paris Saint Germain (FUTBOL SMART)

STSL | Galatasaray 1 : 0 Gaziantepspor

Dün Galatasaray istediğimiz futbolu sergileyememesine rağmen 3 puanı tek golle aldı. Galatasaray maça oldukça tutuk başladı. Galatasaray'da sakatlıktan çıkan ve takıma yeni katılan oyuncuların hazır olmamasının yanı sıra birde aynı kanatta önlü arkalı oynayan oyuncuların (Insua-Kewell ve Ali Turan-Elano) birbiriyle ilk kez oynamasından dolayı aralarında uyumsuzluk vardı. Zaten Ayhan-Mustafa Sarp ikilisinden dolayı hücum organizasyonlarının yükü binecek Misimovic'in de hazır olmamasından ortadan atağa kalkamayan Galatasaray'da birde kanatlarda uyumsuzluk olunca hücumda pek varlık gösteremedi. İlk yarı doğru düzgün pozisyon yoktu. Fakat ikinci yarı Ali Turan-Sabri ve Elano-Aydın değişiklikleri oyuna olumlu yansıdı. Galatasaray bu değişikliklerden sonra Gaziantepspor kalesine daha çabuk gitmeye başladı. İkinci yarının ilk 15 dakikası Galatasaray ilk yarıya nazaran etkili oynadı. Fakat golden sonra yine durakladı. 66'da Kewell'ın yerine oyuna giren Pino sürati ve tekniğiyle ümit verdi. Geldiği günden bu yana sakatlıkla boğuşan oyuncu umarım bir daha sakatlık problemi yaşamaz. Sağ kanat'ın değişilmez oyuncusu olabilecek kapasitede.

Zaman lazım
Her zamanki gibi maça yine tam kadro ve hazır çıkamadık. Hakan Balta ve Arda sakat; Kewell, Elano, Aydın, Pino sakatlıktan yeni kurtuldu; Insua ve Misimovic takıma yeni katıldı... Zannederim Rijkaard 11'i kurarken oldukça zorlanmıştır. Birde sistem değişikliği var. 4-3-3'ten vazgeçen Rijkaard daha çok pas odaklı olan ve Misimovic'i bu pas sisteminin beyni yapacağı 4-2-3-1'e geçiş yaptı. Bütün bunlar üst üste gelince takım tat vermedi. Ama ümit verdi.

Ben deyim orta saha, siz deyin ön libero sorunsalı
Mustafa Sarp ve Ayhan Akman'a bir garezim yok. Sadece oynadıkları futbolu beğenmiyorum. Galatasaray'a da fayda sağlayacağına inanmıyorum. Neymiş efendin Mustafa Sarp o kadar gol atıyormuş, ben ne anlarmışım futboldan. Tamam kardeşim ben futboldan anlamayan biriyim ve Mustafa Sarp ve Ayhan Akman'sız, takır takır pas yapan iyi oynayan Galatasaray istiyorum. Kaybetmesine de razıyım. Yeter ki iyi oynayıp kaybedelim. Bu ikili atak yaparken el freni gibiler. Mustafa Sarp orta sahada gezen bir santrafor edasıyla oynuyor. Arada ileri çıkıp gol atıyor. Ayhan Akman'da o da yok. Cana-Elano oynasın desem o da olmaz. Yabancı kontenjanı... Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık.
Sabri faktörü
Sabrinin varlığı bir dert yokluğu yara. Şaka bir yana Sabri'siz olmuyor. Sabri bu takımın ben deyim Messi'si, siz deyin Ronaldo'su. Bu maç bir kez daha gördük. Ali Turan'la nereye kadar. Rijkaard'da anladı 2. yarı aldı oyuna. Hemen de faydasını gördük. Sağ kanat birden hızlandı. Sabri bu takımın efsanelerinden biri olcak. BJK'ta deli ibo Galatasaray'da Sabri. İkiside çok küfür yer ama taraftarların en çok sevdiği futbolcuların başında gelirler.

13 Eyl 2010

Teşekkürler 12 Dev Adam

Bizlere bu heyecanı tattırdıkları için devlere minnettarız. Akıttıkları her damla ter için binlerce kez Allah razı olsun. Gümüş madalya alacağımızı şampiyona başlamadan önce söyleseler hepimiz razı olurduk ama millilerimiz bundan önceki maçlarda öyle performans sergilediler ki şampiyon olamamak içimizde ukde kaldı. Son iki maç özellikle Ersan beklenilen çizgide değildi. Ama olsun 70 milyona bu anı yaşattıkları için hepsine sonsuz teşekkürler. Sahada ter döken 12 Dev Adam'a, teknik kadroya, malzemeciye, masöre... Hepsine teşekkürler. Artık bir sonraki şampiyonada ayaklarımız yere daha sağlam basacak ve bundan sonraki şampiyonalarda daha iddialı olacağız...

Taçsız Kral Metin Oktay

Bugün 13 Eylül 2010. Metin Oktay'ın aramızdan ayrılışının 19. yılı. Bizler Taçsız Kral'ı unutmadık, UNUTMAYACAĞIZ. İlerleyen saatlerde vakit buldukça Metin Oktay hakkında bir şeyler yazmaya çalışacağım. Gerçi aşağıdaki şiirden daha iyi anlatabilir miyim bilmem.
Bazen ...
KRAL olmak , taç giymek değildir...
Soyunu sevgiden, unvanı halktan almaktır...
Her doğan bebenin METİN olmasıdır...
Kuşaktan kuşağa akarcasına...

Edip Gürman

9 Eyl 2010

Herkese iyi bayramlar

Herkese iyi bayramlar. Eski bayramların tadı olmasa da Türkiye olarak bu bayram bizim için güzel geçiyor. Önce futbolda Belçika'yı devirip 2'de 2 yaptık. Dün gece de şampiyonanın önemli ekiplerinden Slovenya'yı da saf dışı bıraktık. Helal olsun 12 dev adamımıza. Bizlere Dünya şampiyonasında yarı final sevinci yaşattılar. Ben bu başarıyı bekliyordum. Hatta 2010 Türkiye | Grupların ardından adlı başlıkta kupayı hakettiğimiz yazmıştım. Oynanılan oyunu, mücadeleyi görünce, yanılmadığımı gördüm. Gerçi yarı finalde İspanya ile oynarız demiştim ama şansımıza Sırbistan geldi. Tahminler her zaman tutmayabiliyor :)

12 Dev Adam bu kupanın bana göre favorisi. Bu sıkı savunmanın bize kupayı getireceğine inanıyorum. Sırbistan'ı geçeriz. Finalde de kim olursa olsun sonuna kadar savaşırız. Devlerde bu yürek varken kimse karşımızda duramaz. Yemişim Amerika'yı İspanya'yı...

Dağ başını duman almış
Gümüş dere durmaz akar
Güneş ufuktan şimdi doğar
Yürüyelim arkadaşlar...

8 Eyl 2010

2012'ye Doğru | Türkiye 3 : 2 Belçika

Millilerimiz 2012 Avrupa Şampiyonası elemeleri 2. maçında Belçika'yı 3-2 mağlup etti. Gollerimizi Hamit (48'), Semih (66') ve Arda (78') atarken, Belçika'nın gollerini Van Buyten (28' ve 69') kaydetti.

Hiddink ilk yarı rakipten çekindiğini sahaya sürdüğü onbirle belli etti. Maça Onur, Sabri, Ömer, Servet, İsmail, Aurelio, Selçuk İnan, Emre, Hamit, Arda ve Tuncay onbiriyle başladık. Defans'ta geçen maçtan farklı olarak sol bekte sakatlanan Hakan Balta'nın yerine İsmail'e görev veren Hiddink, Tuncay'ı tek forvet oynattı. Ön Libero olarak Aurelio, Selçuk İnan ikilisi oynadı. Önlerinde Emre vardı. Arda sol kanat, Hamit sağ kanat olarak görev yaptı. İlk yarıyı Daniel Van Buyten’in golüyle 1-0 yenik kapattık. Kulanılan korner sırasında Servet rakibini tutamadı ve Van Buyten kafayla topu ağlarımıza yolladı. İlk yarıda net bir pozisyonumuz yoktu.

İkinci yarıda Selçuk İnan oyundan çıkarken yerini Semih’e bıraktı. Değişiklikten sonra Emre ve Aurelio orta sahanın ortasında görev aldılar. Semih forvet, Tuncay forvet arkası olarak görev yaptı. Değişiklikten sonra millilerimiz daha etkili oynamaya başladı ve ikinci yarının başlarında (48’) Hamit’in golüyle durumu 1-1’e taşıdı. 64’te Kompany, Hamit’e yaptığı faul sonrası ikinci sarıdan kırmızı kart gördü ve 10 kişi kalan rakip karşısında rahatladık. 66’da sahneye yılların eskitemediği Genç Semih çıktı ve 2-1 öne geçtik. Üstünlüğümüz sadece 3 dakika sürdü. 69’da Van Buyten yine bir kafa golüyle maçı 2-2’ye taşıdı. Mirallas’ın sağ kanattan ortasında Onur boşa çıktı ve Lukaku topu kafayla Van Buyten’in olduğu yere gönderdi ve Van Buyten topu ağlarımıza yolladı. 73’te Sabri’nin yerine oyuna giren Gökhan Gönül 78’te sağ kanattan topu içeri yolladı ve Arda’nın vuruşunda top defansa da çarparak ağlara gitti. Durum 3-2 olduktan sonra Hiddink 82’de Tuncay-Selçuk Şahin değişikliğine gitti. Kalan dakikalarda arada ödümüz bokumuza karışsada gol olmadı ve ikide iki yaptık.

Nöbetçi Golcü
Selçuk-Semih değişikliği maçın kaderini değiştirdi. Nöbetçi Golcü bu maçta da sahneye çıktı. Belki Semih yerine başka bir santrafor girseydi yine aynı şey olabilirdi ama ben maçı kazanmamızda Semih’in katkısının büyük olduğunu düşünüyorum. Bu adam için çok kahvehane muhabbetleri dönüyor. En ilginci ise “Bu çocuğu bilerek yedek bırakıyorlar. Yedek kulübesinde oyunu ve defansın hatalarını çok iyi süzüyor. İkinci yarı oyuna girdiği gibi gol pozisyonuna giriyor.” Ne bileyim inanır oldum bu adamlara. Birde bu kategoriye koyabileceğimiz Hasan Kabze var. O da Galatasaray’dayken ilk onbirde başladığı maçlarda pek varlık gösteremiyordu. Ama sonradan girdiğinde en büyük gol umudumuz oluyordu.

Hiddink & Kontrollü oyun
Hiddink'in mantığına göre 1-0 olsun bizim olsun. Kontollü oyunu seviyor ama bizim başarılarımızda kontrollü oyundan daha çok, yumurta dayanınca Çanakkale Geçilmez’i oynayan defans veya “Allah Allah” nidalarıyla giden bir ordu edasıyla hücum yapan bir takım vardır. İlk yarı 1-0'a razı olan Hiddink ikinci yarı korkak oynamadı ve 3 gol bulduk. Tamam kalemizde de 1 gol gördük ama sen nasıl oynarsan oyna bu tür goller olabilir.

7 Eyl 2010

Kendi kalesine penaltı

Gol Liverpool ile Everton arasında oynanan özel maçtan.
Carragher'in açıklaması ise gol kadar enteresan “Çocukluğumdan beri hayalim Everton adına Liverpool’a gol atmaktı. Bu yüzden penaltıyı ben kullandım.”

5 Eyl 2010

2010 Türkiye | Türkiye 95 - 77 Fransa

Dünya şampiyonasında fire vermeyan devlerimiz Fransa karşısında da iyi oynayarak maçı 95-77 kazandı ve 6'da 6 yaptı. Hidayet 20, Sinan 17 sayıyla skor yükümüzü taşıdılar. Maçın en skorer ismi ise 21 sayıyla oynayan Boris Diaw oldu.

Maça Kerem Tunçeri, Ömer Onan, Hidayet, Ersan ve Ömer Aşık 5'iyle başladık. Maçın ilk basketi Ömer Aşık'tan geldi ve 2-0 öne geçtik. Hidayet'in üçlüğü de gelince 5-0 önde başladık maça. Etkili savunmamızla Fransa'ya rahat basketbol oynatmadık ve ilk çeyreği 19-14 önde kapattık. Fakat gereksiz şutlar kullanmasak fark daha da açılabilirdi.

İkinci çeyrekte ilk çeyreğe nazaran daha iyi oynadık. Sinan ikinci çeyreğin etkili isimlerindendi ve bu çeyrekte bulduğumuz 24 sayının 8'i Sinan'dan geldi. Savunmamızdan vazgeçmedik ve ilk yarıyı 43-28 önde kapattık.

Maç üçüncü çeyrek sonunda koptu. Hidayet ağırlığını koydu, rakibi 17 sayıda tuttuk ve son çeyreğe 71-45 önde girdik. Fakat bu çeyrekte hepimizi üzen Kerem Tunçeri'nin çeyreğin bitimine 5 dakika kala sakatlanması oldu. Umarım ciddi bir şeyi yoktur da önümüzdeki maçlarda takımda yerini alır.

Son çeyrekte fazla süre alamayan oyuncularımızla oynadık. Rahat bir son çeyrek sonunda maçı 95-77 kazandık ve çeyrek finalde Slovenya'nın rakibi olduk. Maç çarşamba akşam 9'da. NTV'de.

Bu maçta da gördük ki biz iyi bir takımız. Ersan oynamasa Hidayet oynuyor, Hido oynamasa Sinan, Sinan oynamasa... Ayrıca savunmamızla rakibi bunaltıyoruz. Böyle devam edersek 12 Eylül'de Sinan Erdem Spor Salonu'nda biz oluruz.

Edit: Salsa Basket'te Kerem Tunçeri'nin durumunun iyi olduğu belirtilmiş...

Bu arada bizim Sabri basketbola başlamış :)

TANITIM | Yenilmez Armada Aşkıyla !

Yenilmez Armada Aşkıyla !

Türkiye'ye bu oyunu getiren ilk kulüp olan Galatasaray tarihindeki başarılara bir yenisi daha eklemek için bu sezon daha fazla hırsla, daha fazla inançla çalışıyor. Türkiye'ye Avrupa'dan kupa getiren takım Galatasaray basketbol şubesi bu sezonda taraftarlarıyla birlikte mücadele ediyor, taraftarını salonlara çağırıyor. Sosyal paylaşım sitesi olan Facebook'ta da basketbol şubesi hakkında yayın yapan Galatasaray Basketbol Şubesi hayran sayfası tüm basketbolseverleri ve Galatasaraylı taraftarları bekliyor.

Temmuz ayından itibaren yayında olan sayfada transfer haberleri, sezon öncesi hazırlık kampları, sezon öncesi hazırlık turnuvaları dahil olmak üzere bir çok konuda okuyucularına ayrıcalık tanıyan Galatasaray Basketbol Şubesi okuyucularını tam anlamıyla doyurmak için çok çalışıyor. Oyuncu analizleri, takım analizleri, sistem analizleri ile birlikte sayfasında okuyucularına takımımızın en son haberlerini, bilgilerini paylaşan Galatasaray Basketbol Şubesi hayran sayfası ekibi taraftarlarıyla daha da büyüyerek Yenilmez Armada'yı geri getireceğine inanıyor.

Sayfanın hayranları basketbol şubesinde olup biten herşeyden haberdar olurken, en yeni, en özel haberlere de ulaşabiliyor. Galatasaray basketbol şubesini dolu dolu yaşayan sayfanın hayranları takımının maç programına, istatistiklerine ve daha bir çok niceliğine ulaşabiliyor.

Liglerin başlamasıyla birlikte sayfanın hayranı olan Galatasaraylı basketbolseverleri bir çok süpriz ve yenilik bekliyor. Sezon içerisinde yapılacak etkinlikler ile maçlara VIP bilet kazanabilir, antremanlara konuk olarak katılabilirsiniz. Zaman zaman yapılacak etkinlikler ile birlikte oyuncularla tanışma fırsatıyla birlikte sezon sonunda imzalı forma kazanma fırsatını yakalayabilirsiniz.

Galatasaray Basketbol Şubesi hayran sayfası'na arkadaşlarınızla birlikte sizde katılın. Türkiye'ye bu oyunu getiren camianın ayrıcalıklarından faydalanın.

4 Eyl 2010

2010 Türkiye | Grupların ardından

Gruplara iyi bir antrenman maçıyla başladık. İlk maçı 86-47 aldık ama bakmayın 39 farka. Eğer Tanjevic 4 uzun diye diretmese fark daha da açılırdı. Neyse canım coach'tan iyi bilecek değiliz basketbolu. Fildişi Sahilleri grubun en zayıf takımıydı ve bizim ayarımıza çok çok uzak. Belki birşeyler denemek istemişti.

İkinci maçımızda çıta biraz daha yükselmişti ve rakip Rusya'ydı. Bu maçta ilk maça göre daha iyi oynayarak sahadan 65-56 galip ayrıldık. Maçı almamızda savunmamızın etkisi büyüktü. (Özellikle 2. çeyrek.) Bu maçta en çok dikkatimi çeken performans Sinan'ınkiydi.

Üçüncü maçta rakip uzun zamandır galip gelemediğimiz komşu Yunanistan'dı. Bizim için prestij maçıydı bu. Türkiye'de düzenlenen şampiyonada da yenilmek koyardı bizlere. Neyse ki maça iyi başladık. Baştan sona üstün sürdürdüğümüz maçı 76-65 kazandık. Fakat bu maçtaki oyundan daha çok dikkatimi çeken Ersan'dı. Mükemmel bir performans sergiledi Ersan. 6'da 6 üçlük, toplamda 26 sayı...

Yunanistan'ı da devirip liderliğe adım adım giderken bir sonraki rakibimiz Porto Riko'ydu. Grup maçlarında en çekişmeli maç oldu bu bizim için. Fark bir türlü açılmadı. Tam çift hanere çıktı ama Porto Riko hızlı oyun ve Ersan'ın o şutu sayesinde dengeledi skoru. O şuta ne ad koyabiliriz bilmem. Sayıdan çok süreyi eritmeye ihtiyacımızın olduğu anlarda içerde kimse yokken ve 24 saniyenin dolmasına daha varken o şutun ne gereği vardı? Boşu boşuna heyecan yaptık. Maçı daha rahat kazanmak varken 79-77'yle kazandık.

Son maç bizim için hiçbir önem taşımıyordu. Liderliğimiz garantiydi. Tanjvic süre alamayan, az süre alan oyuncularımızı oynattı. Çin'i 87-40 yendik.

Grubu nağmalup ve lider olarak bitirdik ve bir sonraki turda Fransa'yla eşleştik. Maç Pazar günü yani yarın akşam 9'da NTV'de.
Tahminim, FRANSA'yı yenip çeyrek finale çıkarız. Daha sonra SLOVENYA ile eşleriz. Hatta onları da yener yarı finalde İSPANYA ile zor bir maç oynarız. Onları da yendikten sonra unutamayağımız bir final maçından sonra ABD'yi eli boş bir şekilde evlerine yollar kupayı alırız. Rakipler değişebilir ama bize final ve kupa çok yakışacak. Ve biz bunu hakediyoruz...

3 Eyl 2010

2012'ye Doğru | Kazakistan 0 : 3 Türkiye

Millilerimiz bugün Kazakistan karşısında beklenen futbolu sergileyemedi. Fakat buna rağmen 3-0 gibi net bir skor almak ve elemelere 3 puanla başlamak hepimizi sevindirdi.

Guus Hiddink sakatlıktan yeni kurtulan Sabri, ilk kez A Milli Takım'a çağırılan 33 yaşındaki Ömer Erdoğan, son haftalarda oldukça formsuz olan Hakan Balta ve Beşiktaşın yeni transferi Aurelio'ya ilk 11'de yer verdi.

İlk net pozisyonumuzu 24. dakikada gole çevirdik. Duran toplar kalemizde tehlike yaratıyorken biz duran toptan golü bulduk. Emre'nin ortasında Ömer Erdoğan iyi yükselerek kafayı vurdu. Takipçiliğini konuşturan Arda'ya ise sadece dokunmak kaldı. Gole kadar sanki sahada birbirini hiç tanımayan 11 kişi var gibiydi. Millilerimiz golden sonra biraz toparlandı. 26. dakikada ise unutamıyacağımız bir gol izledik. Emre'nin kullandığı korner sonrası topa gelişine vuran Hamit Altıntop Türkiye'yi 2-0 öne geçirdi. Kazakistan Onur'u bir türlü geçemedi ve 76'da Nihat skoru belirledi.

NOT: Bir sonraki karşılaşma 7 Eylül Salı 21:45'te Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda Belçika ile. (NTV ve HDen'de.)